.

   
  ENİS ÖZDEMİR
  güç kaynakları çalışma ilkesi
 

KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARININ ÇALIŞMA İLKESİ

   Kritik yükleri kesintisiz beslemesinin yanı sıra gerilimin efektif değer, frekans ve dalga şekli gibi tipik büyüklüklerini, şebekenin sağlayamayacağı doğrulukta veren KGK sistemi şebekeden çektiği AC türündeki elektrik enerjisini önce bir doğrultucu üzerinden DC enerjisine dönüştürür. Doğrultucu hem yüke gerekli biçimde enerji sağlayan eviriciyi besler, hem de ara devrede yer alan akümülatör grubunu doldurur (şarj eder). Eviricinin görevi, sağlanan DC enerjisinden, istenen standart efektif değerde ve frekansta, AC dalga şeklini üretmektir. Doğrultucu çıkışı nominal DC değerde tutulur, yük evirici üzerinden beslenir. Şebeke geriliminin sınır değerlerinin dışına çıkılması veya kesilmesi durumunda doğrultucu çalışmaz. Evirici akümülatörden çektiği DC enerjisi ile yükü kesintisiz olarak istenen değerde beslemeye devam eder.

Akümülatör grubunun depoladığı enerji sınırlı olduğundan kesinti uzun süre devam ederse doğrultucunun yedek bir motor jeneratör grubu tarafından beslenmesinde fayda vardır.  MYK UPS SYSTEMS olarak bu konudaki tavsiyemiz elektrik kesintilerinde ihtiyaç duyulan çalışma süresi ve yük durumu göz önüne alınarak akü gruplarının, işin ekonomik yönünün de dikkate alınarak belirlenmesidir. Bu hesapla işin ekonomisi de göz önüne alındığında uygun çözüm üretilemiyor ise ve de elektrik kesintilerinde daha uzun süreler çalışılmak isteniyorsa,  kesintisiz güç kaynağını asgari akü grubuyla ele almak ve UPS ile şebeke arasında bir motor jeneratör grubu kullanmakta fayda vardır.

    Kontrol elektroniği ünitesi, şebeke, doğrultucu, akümülatör ve eviriciyi sürekli olarak denetleyerek bu birimlerin uyum içinde çalışmasını sağlar. Bu durumda herhangi bir arıza oluşmadığı sürece kontrol düzeneği çıkışın sürekliğini istenen gerilim değeri ve şekliyle oluşmasına sağlayacaktır.

    KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAKLARI HAKKINDA GENEL BİLGİLER

   Elektrik enerjisinin gittikçe yaygın kullanım alanı bulması, hayati önem taşıyan ya da sürekli çalışması gereken, cihaz ve sistemlerde uygulanması, bu enerjiyi üreten kaynakların güvenilirlilik sorununu gündeme getirmiştir. Tüketilen elektrik enerjisinin %95den büyük bir oranını sağlayan AC şebekesinde, güvenilirlilik için alınan tüm önlemler bile günümüz uygulamasında yeterli olmamakta, kritik yük olarak nitelendirilen cihaz ve sistemlerin Kesintisiz Güç Kaynakları üzerinden beslenmesini zorunlu kılmaktadır. Bu anlam da MYK Elektroniğin sağladığı UPSler bütün sektörlerde kritik noktalarda beslenmesi gereken yükler için uygun ürün yelpazesiyle ihtiyacı karşılamaktadır. Hemen her sektörde (Bankacılık, Demir-Çelik, Tekstil, Bilişim, Sağlık, Otomotiv, Ambalaj Sanayi, Matbaacılık, Denizcilik vb.)  her güçte sunduğu kesintisiz güç kaynaklarıyla çalışma sürekliliği gerektiren cihazlar için şebeke elektriğindeki kesilme ve dalgalanmalardan etkilenmeyi en aza indirmiştir.

   Alternatif Gerilim Şebekesindeki  Bozucu  Etkiler ve Kritik Yükler
   AC şebekeleri aşağıdaki özellikleri sağladığı varsayılan gerilim kaynaklarıdır.

  • Sabit efektif değer ve sabit frekansta alternatif gerilim sağlar.
  • Gerilim dalga şekli sinüzoidaldir.
  • Sağlana enerji süreklidir.
  • Sıralanan özellikler yükleme şekliyle değişmez.

Ancak bu özellikleri pratikte bulmak mümkün değildir. Aksi halde UPS dediğimiz cihazlara bu
anlamda bir ihtiyacımız kalmayacaktı. Şebekeyi oluşturan güç santrallerindeki jeneratörlerden tüketicinin bağlandığı besleme klamenslerine kadar bütün birimler, belirtilen özellikleri sınırlı olarak sağlarlar. Gerilimin efektif değeri ve dalga şeklinin değişmesi, genellikle yüklenmeye bağlıdır. Kısa devre empedansının ideal olarak sıfır olmaması, çekilen akıma bağlı olarak gerilimin değişmesine neden olur. Efektif değeri sabit tutmak için gerilim regülatörlerinden, dalga şeklini düzeltmek için filtre devrelerinden yararlanılabilir.
Şebekenin herhangi bir noktasında oluşacak geçici arızalar da tüketiciyi etkiler. Enerji nakil hattının kopması, aşırı yüklenmede kesicilerin devreyi açması, hatta yıldırım düşmesi, indirici ve yükseltici tarfoların devreye girip çıkması gibi durumlarda; gerilimde kısa ya da uzun süreli kesintiler görülür ve tüketici temiz eneji ile beslenmez. Buna benzer durumlarda motor-jeneratör grupları gibi yedek güç kaynaklarına başvurulabilir. Ancak bunlar elektromekanik dönüştürücüler olduğundan, kesinti süresini belli bir değerin altkına indiremez. Kesinti sırasında grubun otomatik olarak çalıştırılması ve sürekli rejime girmesi bile birkaç dakika alır. Grubun sürekli çalıştırılması ve kesinti ile birlikte yükün jeneratöre aktarılması ise birkaç yüz milisaniye süre gerektirir. Bu da ekonomik açıdan verimli olmayabilir.
Modern teknolojinin getirdiği olanaklar yanında karşılaşılan belki de en önemli problem, elektrik gücü ile çalışan bir takım cihaz ve sistemlerin beslemede görülebilecek çok kısa süreli aksamalardan bile etkilenmeleridir. Hastaneler, havaalanları, haberleşme merkezleri gibi kuruluşların kesintilere tahammülü gittikçe azalmaktadır. Örneğin bir açık kalp ameliyatı veya iniş sırasında uçağa gerekli bilgilerin aktarılması anında doğabilecek kesintiler hayati önem taşımaktadır.
Gerek hayati önem taşıyan kuruluşlarda, gerekse endüstriyel uygulamalarda gittikçe yaygın kullanım alanı bulan Kesintisiz Güç Kaynakları, daha yaygın olarak bankacılık, işletmecilik gibi çabuk etkilenen kritik yüklerin bulunduğu yerlerde kullanılmaktadır. Birkaç saniyelik kesintiler bile hassas cihazlardaki bilgilerin yok olmasına ve hatalı bilgilerin oluşmasına neden olmaktadır.
Kesintisiz Güç Kaynakları işte bu gereksinimlerin zorlanması ile ortaya çıkmış statik elektronik düzenlerdir. Güç elektroniği ve elektronik kontrol tekniğindeki gelişmelere paralel olarak gerçekleştirilen UPS
ler günümüzde tüketicinin tüm isteklerine cevap verebilecek özellikte ve performansta yapılabilmektedir.

UPSLERDEN BEKLENEN ÖZELLİKLER

GERİLİM KARARLILIĞI :
      Yükü besleyen UPS çıkış geriliminin değişik koşullarda ayarlanan değerinin korunmasıdır.

i) Giriş Gerilimine Göre Çıkış Gerilimi Regülasyonu :
Türkiye şartlarında şebekenin  +%20 değişmesinde Kesintisiz Güç Kaynağının çıkış geriliminin değişimidir. Modern bir UPS
de bu değer  +%1 den küçüktür. ( +%2 kabul edilebilir bir değerdir.)
     ii) Yüke Göre Çıkış Gerilimi Regülasyonu :
UPS
nin çıkışına bağlanan yükler sıfırdan  %100 yüke kadar değiştirildiğinde çıkış geriliminde meydana gelen değişmedir. Bu değer  +%1 den küçük olmalıdır.

FREKANS KARARLILIĞI :
Yüke verilen gerilimin frekansı da ayarlanan değerinde korunmalıdır. Şehir şebekesinde üretim teknolojisinin yapısından dolayı frekans oynamaları mevcuttur. Bunların bilgisayarın işlevini bozmamak için belirli seviyelerde tutulması gerekir. Şehir şebekesinin 49.5 Hz ve 50.5 Hz arasındaki değerleri kabul edilebilir sınırlardır. İyi bir Kesintisiz Guüç Kaynağı bu sınırlar içerisinde şebekeyle senkron olabilir ve bu sınırların dışında kendi ürettiği son derece kararlı  %0.01
lik  50 Hze geçer. Bu geçişin çok hızlı oluşu mahzurludur ve 1Hz/snlik bir frekans değişim hızı uygundur.

ANİ YÜKE CEVAP VEREBİLME : (DİNAMİK REGÜLASYON)
Çıkış yükünün ani olarak sıfırdan  %100 yüke kadar değişmesi, şebekenin kesilmesi veya geri gelmesi anında, çıkış geriliminde meydana gelen değişmedir. Bu oynama + %10'dan küçük olmalı ve bir periyot sonunda  statik regülasyon bandına girmelidir.

ÇIKIŞ GERİLİMİ HARMONİK DİSTORSİYONU :
Toplam harmonik distorsiyonu  (THD) çıkış gerilimlerinin içerdiği harmoniklerin ölçüsüdür. Lineer yükte %5 den lineer olmayan yüklerde  %7,5 den küçük olması gerekir. Modern Kesintisiz Güç Kaynaklarında  %3 mertebesindedir. Büyük L ve C elemanları ile kare dalga bile süzülerek %3 distorsiyona düşürülebilr, fakat böyle bir kesintisiz güç kaynağının çıkış empedansı çok büyük ve dinamik regülasyonu çok kötüdür. Bu nedenle modern Kesintisiz Güç Kaynaklarında yüksek frekanslı PWM ile tüm harmonikler özellikle düşük frekanslı bileşenler çok daha küçük yapılarak THD küçültülür.

AŞIRI YÜK VE KISA DEVRE KORUMA :
Bütün önlemler alınsa bile UPS uzun ömrü süresince aşırı yüklere ve kısa devrelere maruz kalacaktır. İyi bir Kesintisiz Güç Kaynağı bu tip etkilere maruz kaldığında arıza yapmamalı, sistemi beslemeye devam etmelidir. Bunun için verilebilecek değerler %150 aşırı yükte gerilim regülasyonu sınırları içinde kalarak en az 1 dakika çalışmalıdır. MYK Elektroniğin müşterilerine sunduğu ürün yelpazesi içinde bu süre modele göre değişmekle beraber 1-10dk aralığı içerisindedir. Kısa devre ise çıkışın tamamen korunması ve kısa devre kalktığında dışarıdan müdahale gerekmeksizin çalışmanın devam etmesi, aranan özelliklerdir.

YÜKSEK VERİM :
UPS bünyesinde çeşitli alt sistemlerden oluşmaktadır. Her sistemde kayıp söz konusu olduğundan tüm sistemin verimi cihazın iç kayıplarını gösterir. İyi bir UPS
nin verimi yüksek, yani toplam kaybı küçük olmalıdır.  %85 sistem verimi ulaşılabilen iyi bir verim değeri olmakla birlikte MYK UPS SYSTEMS ürünleri %90-95 verim aralığıyla yüksek bir performans sergilemekte ve müşterilerinin enerji kayıplarını en aza indirgeyerek, önemli ölçüde bir elektrik tasarrufu sağlamaktadır.

AKÜLER :
Akü teknolojisi son yıllarda büyük ilerleme kaydetmiştir. Birçok yabancı firma amansız bir teknoloji savaşı içindedir. Tam bakımsız, kapalı kurşun asit aküler hemen hemen tüm UPS üreticileri tarafından kullanılmaktadır. Burada küçük hacmin ve kapalı kutunun getirdiği bir dezavantaj akülerin aşırı deşarja maruz kaldıklarından bozulmalarıdır. Diğer bir özellikte deşarjdan sonra tekrar belirli bir kapasiteye ulaşma süresidir. Bunlar üretici firma tarafından belirtilen büyüklüklerdir. İyi bir seçim aşırı deşarjdan etkilenmeyen ve hatta kısa devre bile edilebilen aynı zamanda deşarj sonrası 2 saat içinde %80 kapasiteye ulaşabilen aküler olmalıdır.

GÜÇ, CREST VE SURGE FAKTÖRLERİ :

Güç Faktörü ;
Güç faktörünün, bir UPS sistemini boyutlandırırken önemli manaları vardır. Güç, birim zamandaki enerjidir ve DC devrelerinde gerilim ve akımın matematiksel çarpımı olarak ifade edilir (Güç =Volt x Amper ). Fakat alternatif akımda bir karışıklık mevcuttur. Bazı AC akımları enerji sağlamadan yüke girip çıkabilir. Reaktif veya harmonik akım adı verilen bu akım gerçek güçten fazla olan görünürdeki gücü arttırır. Görünür güç ve gerçek güç arasındaki bu fark güç faktörünün artmasına sebep olur. Güç faktörü gerçek gücün görünür güce oranıdır. Görünür güçün birimi VA
dır. Bundan dolayı herhangi bir sistemdeki gerçek güç, güç faktörüyle VA değerinin çarpımıyla bulunur.
Çoğu elektrikli cihaz için görünür güç (VA) ve gerçek güç (Watt) arasındaki fark çok önemsizdir ve ihmal edilebilir. Fakat tüm bilgisayarlar için fark fazla ve önemlidir. Son zamanlarda yapılan araştırmalara göre  ve myk ups systems olarak tecrubelerimize dayanarak ortalama bir bilgisayar sisteminin güç faktörünün 0.65 olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum görünür gücün (VA) gerçek güçten(Watt) yaklaşık %50 daha fazla olduğu anlamına gelir.
UPS çıkış gücünün yeterli olduğundan emin olmak için UPS
in VA değeri yükün VA ihtiyacından fazla olmalıdır.  Yükün daha düşük olan Watt veya VA değeri kullanılmamalıdır, çünkü bu değer çalışma sırasında UPSden istenecek ekstra reaktif veya harmonik akımı içermez.
Çoğu UPS üreticisi ürünlerinde Watt ve VA özelliklerini vermemektedir. Bir UPS
in VA değeri verilmediğinde UPSin yükü kaldırıp kaldıramayacağını tesbit etmek çok zor olabilir. Gerçekte, Watt değeri verilen bir UPS, eğer yük 0.65 güç faktörü olan bir bilgisayarsa gerekli gücü sağlamayacaktır. Eğer Watt değeri UPS üzerindeki tek değerse VA değerin bu Watt değerine eşit olduğu varsayılmalıdır.
Son zamanlarda
güç faktörü düzeltilmiş güç kaynağı adlı bir güç kaynağı geliştirildi. PFC doğrultuculu devrelerde, yükünüzden bağımsız olarak güç faktörünün hemen hemen 1e yaklaşmasıyla şebekeye aksettirilen harmoniklerde doğrultucu devresinin bu özelliğinden dolayı sıfıra yaklaşacaktır. Myk Elektronik Ltd.nin müşterilerine sunduğu ürünlerde her ihtiyaca yönelik olarak istenen güçte ve özellikte PFCli UPSler ürün yelpazesi içinde sunulmaktadır.

Crest (Tepe) Faktörü ;
Düşük güç faktörüne ek olarak, bilgisayar yükleri çok yüksek tepe faktörlerine sahip olmaları konusunda da sıradışılardır. Tepe faktörü yük tarafından çekilen anlık peak akımıyla RMS (Root Mean Square-bir tür ortalama) akımı arasındaki orandır. Çoğu elektriksel uygulamanın 1.4 tepe faktörü vardır. Bir yükün 1.4
ten fazla tepe faktörü olduğunda kaynak (UPS) yükün sitediği peak akımını sağlamak zorundadır. Eğer kaynak, akımı sağlayamazsa kaynak gerilimi aşırı tepe (peak) akımı tarafından bozulur. Bundan dolayı eğer bir UPS yükün ihtiyaca olan tepe faktörünü sağlayacak kadar büyük değilse UPSin çıkış dalga formu bozulacaktır.
Bir bilgisayarın tepe faktörü ihtiyacı beslendiği kaynağa göre değişir. Tepe faktörü bilgisayar aynı oda içinde başka bir AC   kaynağına takılırsa bile değişebilir. Tepe faktörünün bilgisayarın tipik bir özelliği olduğuna dair yaygın bir inanç vardır. Fakat doğrusu bu faktörün yük ve AC kaynak arasındaki etkileşimden doğduğudur. Bir bilgisayar yükünün ihtiyacı olan tepe faktörü AC kaynağın dalga formuna bağlıdır. Sinüs dalga kaynağı için bir bilgisayar tipik olarak 2 ile 3 arasındaki tepe faktörü gösterecektir. Sinüse basamaklı yaklaşıklıklı dalga formu için bilgisayar 1.4 ile 1.9 arasında tepe faktörü gösterecektir.
Mümkün olduğu kadar yüksek tepe faktörüne sahip bilgisayarla çalışmalı gibi yaygın fakat yanlış bir inanış vardır. Gerçekte bilgisayar üreticileri tepe faktörünü düşürmek için uzun yıllar çabalar sarfetmişlerdir. Çünkü yüksek tepe faktörü güç kaynağı bileşenlerinin aşırı ısınmasına sebep olur.
Bilgisayar, UPS, surge engelleyici veya güç düzelticiden çalıştırıldığında tepe faktöründeki düşüş giriş gerilimi dalga formunun aşırı distorsiyonu ile beraber değilse olumlu bir yan etkidir. Böyle bir distorsiyon, brownout durumuna eşdeğer olan azaltılmış peak gerilimi ile sonuçlanabilir. UPS veya şebeke düzelticisi uygun peak gerilimini sağlayacak şekilde tasarlanmalıdır.
Tepe faktör kaliteli UPS sistemlerinin yaklaşık olarak tam yükte 3, ½ yükte 4, ¼ yükte 8 tepe faktörü kapasitesi vardır. Daha küçük basamaklı dalgalı modellerin yaklaşık olarak tam yükte 1.6, ½ yükte 2 tepe faktörü kapasitesi vardır. Kaliteli UPS sistemleri, herhangi bir tepe faktörüyle bilgisayar tipi yüklere uygun peak voltajı vermek için tasarlanmıştır.
Test edilen tüm bilgisayarlarda, tepe faktörü yüksek bir UPS
den çalışmanın, bilgisayarın güç kaynağının verimliliğini küçük fakat ölçülebilir oranda arttırdığı ve bilgisayarın çalışma ısısını düşürdüğü görülmüştür.

Surge Faktörü ;
Bu terim, çoğu zaman anlamı daha farklı ve alakasız olan UPS
in surge bastırma özelliği veya surge engelleyicilerin özellikleriyle karıştırılıyor. Surge faktörü UPSin anlık aşırı yük kapasitesine işaret eder ve start-up sırasında geçici ekstra yüke ihtiyacı olan yükleri çalıştırabilme kabiliyetinin ölçüsüdür. Motorlar ve sabit diskler yüksek surge faktörüne sahip yüklere örnektir.
5.25
sabit disk sürücüsüne sahip sistemlerde surge faktörü sabit durum güç harcamasının yaklaşık 1.15 katıdır. 8, 10 veya 15lik daha büyük sistemlerde surge faktörü sabit durum güç sarfiyatının yaklaşık 1.5 katıdır.
Surge faktörü iyi UPS sistemleri, UPS tam yükteyken bile tipik sabit disk yüklerini çalıştırabilecek surge faktörü yeteneğine sahiptir. Çok geniş form faktörlü sabit disk sürücülü (8
üstü) sistemlerde daha büyük boyut, UPSin güvenlik sigortasını kullanmasını önlemek için gerekli olabilir.
UPS SİSTEMLERİNİN DEĞİŞİK TİPLERİ

UPS sistemlerinin yaygın olarak sadece iki tipi olduğuna inanılır, standby tip UPSler ve on-line tip UPSler. Genel anlamıyla bu iki terim, piyasada  birçok UPS sistemine uygulanmıyor. UPSler hakkındaki birçok yanlış anlama değişik UPS tipleri iyice açıklandığında ortadan kalkacaktır.

Klasik UPS Tanımları
UPS sistemleri, AC ile çalışan cihazların AC güç giriş kalitesini arttırmak ve belirlenen süreyle kesintisiz yedek enerji sağlamak amacıyla tasarlanmıştır. Bu görevi başarmak için UPS, normal kalitedeki şebeke alternatif gerilimini alır ve şu iki işlemi gerçekleştirir:

·  Güç kalitesi iyileştirmesi: UPS tarafından düzeltilebilecek güç kusurları gürültü, surge ve çöküntülerdir.

·  Yedek (back-up) güç kaynağı: Bir UPS sistemi, ana gücün kesilmesi durumunda yüke yedek güç verir.

Genel bir Kesintisiz Güç Kaynağı hem standby hem de on-line olarak çalışabilir. Ana fark, güç yolunun güç yolunun birincil güç yolu olarak seçilmesidir.  Standby modda UPS yükü şebeke üzerinden direkt beslerken, herhangi bir aksilik durumunda hazırda bekleyen inverter çıkışı devreye girerek yükü beslemeye devam eder. On-line çalışma durumunda ise ana güç yolu doğrultucu-akü-inverter devresi çıkışı, herhangi bir aksilik durumunda ancak yük şebekeye aktarılır. On-line çalışma durumunda arıza-aşırı yük-aşırı ısı vb. durumların oluşması durumunda inverter devresi devre dışı olarak, eğer şebeke gerilimi uygun sınırlar içerisinde ise yük şebekeden beslenmeye devam eder. Olumsuz durumların ortadan kalkması durumunda inverter tekrardan yükleri beslemeye devam eder.
Akü şarjörü tasarımı, on-line  / standby seçiminden oldukça etkilenir. On-line modda kullanıldığında, doğrultucu devresi aküyü ya da PFC
li devrelerde DC-Gerilimi  boşalmaktan korumak amacıyla bütün çıkış gücünü elinde tutacak kadar geniş olmalıdır. Standby modda kullanıldığında akü, sadece nispi olarak küçük akü şarj gücünü sağlamalıdır.

        MYK-PLUS  / MYK-PRO / MYK-MİLEYHİ SERİSİ ON-LİNE UPSLER

·          GENEL TANITIM Daha güvenilirdirKesintisiz güç kaynağını oluşturan tüm birimlerin mikroişlemci  denetiminde olması kullanılan parça adedinin azalmasını sağlar. Böylece arıza riski büyük ölçüde azalır. Gelişmeye AçıktırAnalog/dijital devrelerin işlevi donanım olarak tasarım aşamasında belirlenir. Analog/dijital devrelerde yeni bir işlem için yeni bir donanım gerekirken, mikroişlemcide donanıma dokunmadan yeni işlevler kolayca eklenebilir. Daha KararlıdırAnalog devrelerde özellikle zamana bağlı fonksiyonlar ısı, nem gibi harici etkilerden etkilenirler. Mikroişlemcili devrelerde ise bu tip bir etkilenme çok azdır. Bu da mikroişlemcili devrelerin daha kararlı ve toleranslarının daha düşük olmasına neden olur. Daha Ekonomiktir MYK serisi UPSler uzun süreli elektrik kesintilerine daha ekonomik cevap verebilme özelliklerine sahiptirler. Şebekede kesinti olmadığı sürece redresör tarafından tampon şarjda tutulan aküler sürekli kullanılmadıkları için uzun süre dayanır ve şebekeden gelen elektrik enerjisinin kesilmesi durumunda sürekli eviriciye bağlı olduğu için çıkış enerjisinde hiçbir kesinti olmamasını sağlar.
MYK serisi kesintisiz güç kaynakları yüksek frekanslı PWM (Pulse Width Modulation) tekniği ile üretilmektedir. Anahtarlayıcı olarak ileri teknoloji ürünü olan IGBT (Insulated Gate Bipolar Transistor) kullanılmaktadır. Statik by-pass hattı sayesinde aşırı yük ve kısa devre gibi durumlarda sistemin şebekeden beslenmesini sağlayarak hem kendisini korur, hem de yükün çalışmasına devam etmesini sağlar. By-pass
a neden olan durum ortadan kalktığında yük tekrar KGK üzerine alınır. Mikroişlemci sayesinde geçmişe ait 64-512 durum bilgisi hafızada tutulur ve istenildiğinde görüntülenebilir.
Üretilen KGK birlikte uyumlu çalışması gereken farklı güç ve yapıdaki birimlerden oluşmaktadır. MYK serisi UPS
ler güç elektroniği, mikroişlemci donanım ve yazılımı ile kontrol işlevlerinin bir arada uygulandığı sistemlerdir. Güç elektroniği birimlerinde iki ayrı anahtarlama eleman grubundan yararlanılmıştır. Bunlardan şebeke komütasyonlu tristörler doğrultucu ve by-pass katlarında yer alırken, günümüz güç elektoniği uygulamalarında geniş bir yer bulan IGBTler ise evirici katında yer alırlar. Myk elektoniğin pazara sunduğu pfcli yapılarda ise doğrultucu devrelerinde de IGBTler yer almakta ve giriş güç faktörü hemen hemen 1 değerine çok yaklaşmaktadır.
Günümüzde daha güvenilir, daha kararlı, sistem çıkışında istenilen büyüklükleri elde etmek için her türlü kontrol fonksiyonun kolayca uygulanabildiği, istenilen değişikliklerin kolayca yapılabildiği mikroişlemci temelli dijital kontrol sistemleri gittikçe artan bir önem kazanmıştır. Myk marka ups
leri elektronik birimler ve güç birimleri olarak ikiye ayırırsak; güç elemanları mevcut bilgi birikimimize ilave olarak teknolojik gelişmelerin avantajlarıyla değiştirilmiş, elektronik yapı ise tümüyle yeniden oluşturulmuştur.
UPS güç dağılımı 1kva
8X1000kva arasında olduğundan, değişik güçlerdeki cihazlarda güç elemanları farklıdır. Bu güç yelpazesinde standart güçler saptanmış, standart güçlerdeki güç elemanları ayrı ayrı belirlenmiştir.
Mikroişlemci tüm sistemin kontrolünü elinde tutmaktadır.
Cihazın öncelikle Türkiye şartlarına uyum sağlaması için giriş gerilim toleransları yüksek tutulmuştur.
Tasarımda mikroişlemci kullanılması ile; UPS çıkış geriliminin kararlılığı arttırıldığından yük olarak bağlı,  gerilim değişikliğinden kolay etkilenen cihazların stabil çalışması sağlanmıştır. Elektronik kartların hacimleri küçüldüğünden, sonuçta KGK hacmi küçülmüştür. Bu daü yerleşim olarak küçük hacim gerektiren yerlerde istenilen bir özelliktir.
Büro, okul, banka, hastane gibi insanların bulunduğu yerlerde UPS lerin çevreye yaydığı akustik gürültü seviyesi önemlidir. Bir UPS deki ses seviyesi yüksekliğinin muhtemel sebepleri; güç yarıiletkenlerinin anahtarlama frekanslarının insan kulağının hassas olduğu 20HZ-20kHZ bölgesinde olması, soğutma için kullanılan fanlar, kutu tasarımının ve yerleştirilmesinin uygun olmamasıdır. En önemli etken olan anahtarlama frekansı 20kHZ ve üstü seçildiğinde ses büyük bir oranda azalır. Bu da myk serisi ups lerde mikroişlemci ile uygun
Multi Pulse Width Modulation  yöntemi uygulanması ile gerçekleştirilmektedir. Bunun yanında güç yarıiletkenlerinin anahtarlama frekanslarında düşük kayıplı olabilmesi için IGBT (Insulated Gate Bipolar Tranzistor) kullanılmaktadır.
Mikroişlemci kullanılması ile ups nin işlevleri otomatik olarak belirli aralıklarla kontrol edilir. Böylece arızaların oluşmadan haber verilmesi, oluştuktan sonra geri dönülüp nedenlerinin taranması (diagnostik) mümkün olur. Bu özellik de servis hizmetlerinde büyük kolaylık sağlamaktadır.
Mikroişlemci kullanıldığı için KGK RS232 protokolü ile bilgisayar sistemine bağlandığında, uygun bilgisayar yazılım desteği ile, bilgisayar sisteminin değişimlerinden haberdar edilmesi, bilgisayar sisteminin emniyetli kapatılması ( örneğin şebeke kesintisi sonrası aküden çalışma bittiğinde), bilgisayar üzerinden UPS
nin parametrelerini uygun şekilde değiştirmek (örneğin frekans değişim hızı, giriş gerilim toleransı, aşırı akım, yükleme zamanları vs.) mümkün olmaktadır

TEKNİK TERİMLER

Kesinti :
Gerilim değerinin bir periyoddan daha uzun süre sıfır olması durumu. Şebeke kesintisi (blackout veya Powerfailure)  olaraktanımlanır. Şebeke kesintisidevrekesicilerinin açmasına, güç dağıtım sistemlerinde hataya sebep olur. Bu da bilgisayar ortamında dosyaların bozulmasına , data kayıplarına  ve donanım zararlarına yol açar.

Gerilim Çökmesi :
Gerilim çökmesi; gerilimin normal değerinden %80-85 oranında çok kısa süreli (anlık) daha düşük olması olarak tanımlanır. Bu durum bazı cihazların, elektrik motorlarının kapanıp açılmasına (restart) ve ana besleme şalterinin açmasına yol açabilir. Gerilim çökmesi, gerilim yükselmesinde de olduğu gibi data hatalarına , bellek kayıplarına, aydınlatma elemanlarının (lamba, floresan) kırpışmasına ve cihazların kapanmasına yol açar.

Gerilim Yükselmesi (Sıçraması) :
Gerilimin normal değerinini %110 üzerinde olması durumu gerilim yükselmesi olarak tanımlanır. Çoğunlukla ağır elektrik cihazlarının kapanmasına yol açmaktadır. Ayrıca data hatalarına, bellek kayıplarına, aydınlatma elemanlarının (floresan. lamba) kırpışmasına ve cihazların kapanmasına yol açar.

Düşük Gerilim :
Gerilimin değerinin sürekli düşük olması durumudur. Yaz aylarında şebeke hatlarından ani yüksek bir akım çekilmesi durumunda; şebekenin, ihtiyaç duyulan bu anlık gücü karşılayabilmesi için gerilimi düşürmesi buna bir örnektir. Veya kış aylarında elektrik sarfiyatı arttığından şebeke gerilimi düşer. Bu gibi durumlarda (düşük gerilim) bilgisayar sistemlerinde data bozulmaları, data kayıpları ve donanım arızaları oluşabilir.

Yüksek Gerilim :
Şebeke geriliminin birkaç dakika süresince yükselmesi durumudur. Yüksek gerilim; yükün ani olarak azalması durumunda, yüksek güçlü endüstriyel cihazlar kapatıldığında veya kullanılan anahtarlamalar esnasında meydana gelir. Yüksek gerilim data bozulmalarına, data kayıplarına, donanım arızalarına ve genellikle cihazların giriş besleme devreleriyle sonrasında devam eden devre elemanlarına da zarar verir.

Anahtarlama Etkisi :
Gerilimde anlık (10 mikrosaniye -100 mikrosaniye) çok yüksek ( 20000 Volta kadar olabilir ) gerilim pikleri oluşması durumudur. Genellikle; şebekede ark yapma veya statik boşalma esnasında meydana gelir. Ana güç sisteminin anahtarlanması esnasında şebekede bozulmalar meydana gelir, bu olay günde birçok defa meydana gelir. Bu da hafıza kayıplarına, data kayıp ve bozulmalarına, sistemde kullanılan komponentlerin yorulmasına (stres) neden olur.

Şebeke Gürültüsü :
Radyo frekansı girişimi (RFI) ve Elektromanyetik girişimi (parazit) olarak tanımlanır. Bilgisayar sistem devrelerinde istenmeyen kötü sonuçlar yaratır. Şebeke gürültüsüne yol açan sistemler; elektrik motorları, röleler, motor kontrol cihazları, mikrodalga radyasyon vb. gibi sıralanabilir. RFI, EMI ve diğer frekans problemleri data hatalarına, hafıza kayıplarına, klavye ve sistem kilitlenmelerine yol açar.

Frekans Değişmesi :
Normalde kullanılan 50 Hz frekansında meydana gelen dalgalanmalar, değişimlerdir. Bu; Jeneratörlerin düzensiz çalışmasına, frekans güç kaynaklarının dengesiz çalışmasına neden olur. Hassas sistemlerde data bozulmalarına, hard disk bozulmalarına, klavye kilitlenmelerine ve program hatalarına yol açar.

Harmonik Bozulmalar :
Genellikle non-lineer yüklerde şebekede meydana gelen bozulmalardır. Anahtarlamalı güç sistemleri (SMPS), hız ayarlı motor  ve motor sürücüleri, fotokopi ve faks makineları non-lineer yüke birer örnektir. Harmonikler genellikle haberleşme hatalarına, ısınma problemlerine ve donanım hasarlarına yol açar.

 

 

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol